Formları indirin.pdf
Otizm spektrum bozukluğu (a) birinci düzey, (b) ikinci düzey ve (c) üçüncü düzey olarak üç düzeyde derecelendirilmektedir (DSM-5). Otizmin yoğunluk derecesi otizmli bireyin yaşamında gereksinim duyacağı destek düzeyini de belirlemektedir. Dolayısıyla, birinci düzey bireyin destek gereksinimi olduğunu, ikinci düzey yoğun destek gereksinimi ve üçüncü düzey ise çok yoğun destek gereksinimi olduğunu ifade eder.
En hafif otizm spektrum bozukluğu tanısıdır. Genellikle sosyal açıdan zorluk yaşarlar ve bu açıdan desteğe gereksinim duyarlar. Başkalarıyla konuşma başlatmakta güçlük çekebilir ve uygun olmayan şekilde cevap verebilir ya da ilgileri kolayca dağılabilir. Sonuç olarak, yardım olmadan arkadaş edinmekte zorluk çekebilirler. Aynı zamanda esnek olmayan davranış kalıpları (örn., arkadaşıyla yalnızca en beğendiği film hakkında konuşma isteği) gösterebilirler. Değişen durumlara, yeni ortamlara uyum sağlamakta zorlanabilirler; planlama yapmak ve organize olmak için desteğe gereksinim duyarlar.
Birinci düzey otizm spektrum bozukluğu olan bireyler destek alarak kaliteli bir yaşam sürdürebilirler. Çoğunlukla sunulan destek davranışsal uygulamalardan oluşur. Bu uygulamalarda sosyal becerilerin ve iletişim becerilerinin artmasına ve doğal olarak ortaya çıkmasına yardımcı olunur.
Birinci düzeyde duyulan destekten daha yoğun bir desteğe gereksinim duyulur. Bu bireylerde sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerinde belirgin aksaklıklar görülür. Destek alsalar bile anlamlı iletişim kurma ve sürdürmede zorluk yaşayabilir ve uygun olmayan sıra dışı yanıtlar verebilirler. Kısa cümlelerle ve sadece belirli konularda konuşabilirler. Sözel olmayan iletişimde de sorunlar yaşayabilirler. Örneğin konuştukları kişilerin yüzlerine bakmayabilirler. Bu düzeyde otizm spektrum bozukluğu tanısı almış bireyler günlük yaşamın işlevlerini yerine getirmeyi zorlaştıracak ölçüde esnek olmayan davranış kalıpları gösterebilirler. Genellikle değişimlere uyum sağlayamaz ve böyle durumlarda yoğun stres yaşarlar.
İkinci düzey otizm spektrum bozukluğu tanısı alan bireyler birinci düzeye göre daha fazla desteğe ihtiyaç duyarlar. Destekle bile çevrelerindeki değişime uyum sağlamakta sorun yaşarlar. Farklı müdahaleler işe yarayabilir. Örneğin duyusal bütünleştirme terapisi bu düzeyde duyusal uyaranlarla (örn., ağır kokular, yüksek ses, dikkat dağıtan ışık ya da diğer görsel değişimler) başa çıkmaları konusunda yardımcı olabilir.
Üçüncü düzey en ağır otizm spektrum bozukluğu tanısıdır. Bu bireylerde sözel olan ve olmayan iletişimde büyük sorunlar yaşarlar. Genellikle başkalarıyla iletişim kurmaktan kaçınırlar, birine yanıt vermeleri gerekirse çok sınırlı tepki verebilirler. Davranışları esnek değildir ve çok tekrar eder. Değişimlere sert tepki verebilirler ve dikkatlerini başka yere vermelerini / yaptıkları işi bırakmalarını gerektiren durumlarda yoğun stres yaşayabilirler. Okulda, evde ya da işte başarılı olabilmek için temel becerileri öğretebilecek devamlı bir bakıcıya gereksinim duyabilirler.
Üçüncü düzey otizm spektrum bozukluğu tanısı alan bireyler ikinci düzeye göre daha fazla desteğe ihtiyaç duyarlar. Genellikle iletişim ve davranış sorunlarına yönelik sık ve yoğun destek gereksinimleri vardır. Otizm spektrum bozukluğunu tedavi edebilecek bir ilaç ya da tıbbi tedavi yoktur ancak; depresyon ya da dikkat dağınıklığı gibi durumlar için ilaç tedavilerinden yarar sağlayabilirler. Bu düzeyde otizmi olan bireyler okulda, evde ve işte başarılı olabilmek için gerekli becerileri öğretebilecek bir bakıcıya ihtiyaç duyabilirler. Destekle bile çevrelerindeki değişimlere uyum sağlamakta sorun yaşarlar. Farklı müdahaleler işe yarayabilir.