Formları indirin.pdf
Replikler, otizmli çocukların başkalarıyla karşılıklı konuşma başlatma ve sürdürmelerine yardımcı olmak amacıyla hazırlanmış yazılı ya da sesli sözcük, ifade ve cümlelerdir. Otizmli çocuklara ezbere konuşmayı öğreten bir yöntem değildir, etkileşim başlatmayı ve karşılıklı konuşma alışverişine girişmeyi öğreten bir yöntemdir. Replikli öğretim, otizmli çocuklara konuşmanın sözel olmayan (bir başka kişiye doğru yönelme ve göz teması kurma) unsurlarının yanı sıra, sözel (konuşmayı başlatma, başkaları konuşurken sessizce bekleme ve sonra onların söylediklerine karşılık verme) unsurlarının da öğretilmesine yardımcı olmaktadır (McClannahan ve Krantz, 2010). Replikli öğretime ilişkin bilgilerinizi tazelemeniz için Modül 2’de tekrar incelemenizi öneririz.
Replikli öğretim ve replik silikleştirme uygulamasında temel olarak sıralanan basamaklar izlenir:
Replikli öğretimde kullanılan replikler çocuğa göre belirlenmektedir. Erken çocukluk dönemindeki otizmli bir çocuk için “Hop” sözcüğünün ses kaydı bir replik olarak kullanılırken; konuşma becerileri daha gelişmiş okul öncesi eğitim dönemindeki otizmli bir çocuk için ise “Parkta oynamayı seviyorum.” ya da “İtfaiye arabası kırmızı.” gibi cümleler replik olarak kullanılabilir. “Perşembe günleri yüzmeye gidiyorum” ve “Akın Bey benim yüzme hocam.” gibi yazılı replikler 10 yaşındaki bir çocuk için, “Tıraş olmayı öğreniyorum.” ergenlik çağındaki bir çocuk için ve “Otelde çalışıyorum.” cümlesinin sesli repliği ise okumayı bilmeyen bir yetişkin için kullanılabilecek repliklere örnek verilebilir. Replik oluşturma sürecinde aşağıda sıralanan noktalara dikkat edilmesi önerilmektedir:
Sesli replikler manyetik kartlara kaydedilip, soldaki fotoğrafta yer alan ve Language Master denilen kart okuyucular ya da sağdaki fotoğrafta yer alan ve bas konuş olarak tanımlanan “Go Talk Buton” cihazlar ile kullanılmaktadır. Kart okuyucuların kullanıldığı uygulamada çocuklar, repliklerin önceden kayıt edildiği kartları, kart okuyucunun üzerindeki aralığa yerleştirir, kart otomatik olarak sağdan sola doğru geçer ve kart okuyucu repliği okur. Bas konuş cihazlarının kullanıldığı uygulamalarda ise replik cihaza kaydedilir ve düğmesine basılarak okunur.
Öğretim sırasında bir yetişkin/uygulamacı çocuğunuzun bas-konuşu alması, diğer konuşma ortağı olan diğer uygulamacıya doğru yaklaşması ve fotoğraftaki bir bas konuş üzerinde yer alan ve repliğin kayıtlı olduğu düğmeye basmasını sağlamak için fiziksel ipucu sunar. Diğer uygulamacı ise, konuşma ortağı olarak görev alır. Uygulamada konuşma ortağı olarak her defasında çocuğunuzun etkileşimine tepki vermeden önce size bakması için bekleyiniz.
Sesli replikleri kullanarak çocuğunuz için oyuncaklar üzerine sohbet etmeyi hedeflediğinizi düşünelim. Böyle bir uygulamada çocuğunuz için oyuncağı tanımlamak üzere oyuncağın ne olduğuna ilişkin bir ifadeyi, oyuncağın sahip olduğu özelliğe ilişkin bir ifadeyi ve oyuncağın işlevine ilişkin bir ifadeyi içeren replikler belirleyebilirsiniz.
Örneğin, “Bak bu araba”, “arabanın tekerlekleri var” “Hadi arabayı sürelim” gibi replikler belirleyebilirsiniz. Konuş ortağı için “ Ben bu oyuncağı çok severim” ve “Kırmızı araba geliyor düt düt” gibi replikler belirleyebilirsiniz. Öğretim sırasında çocuğun belirlediğimiz repliği kullanması için oyuncak sepetinden oyuncak arabasını alması, konuşma ortağı olarak size yaklaşması, arabanın üzere sabitlenen bas konuş cihazına basması, repliği dinlemesi ve ardından size bakarak repliği tekrar etmesi beklenir. Çocuğunuza replikleri kullanmasını yapılandırılmış öğretim ile öğretmeniz gerekecektir. Çocuğunuza replikleri öğretmede ipucunun giderek arttırılması, ipucunun giderek azaltılması ya da aşamalı yardımla öğretim uygulamasını kullanabilirsiniz.
Sesli repliklerin öğretimine ilk başladığınızda, çocuğunuzla bir oturumda beş farklı zaman diliminde birer deneme deneme gerçekleştirebilirsiniz. Bu uygulamada mümkün olabildiğince çok sayıda denemeden oluşan ve uzun süren oturumlara yer vermeyiniz. Uygulamada ilk olarak çocuğun tepkileri etkinlik çizelgesinde belirlenen ifadelerle gerçekleştirilmektedir. Ancak, zamanla çocuğunuza kendi etkileşimini seçmeyi öğretmelisiniz. Örneğin, çocuğunuz zamanla kucaklaşma, salıncakta sallanma, kovalamaca oynama, köpükten baloncuk yapma ya da herhangi başka bir etkinlik arasında seçim yapmayı öğrenecek ve talebini kendiliğinden değiştirecektir.
Replikli öğretimi etkinlik çizelgesi kapsamında uygulayabilirsiniz. Etkinlik çizelgesi takip etmeyi öğrenmiş olan bir çocuk, fotoğraftaki gibi üzerine ilgili fotoğrafların yerleştirildiği manyetik kartları çizelgesinden alıp kullanabilir. Örneğin, bir çocuğun etkinlik çizelgesinde manyetik bir karta kaydedilmiş “Sarıl” repliği ve öğretmeninin kendisine sarıldığını gösteren fotoğraf olduğunu düşünelim. Çocuk etkinlik çizelgesinin diğer bir sayfasına geçer, fotoğrafı işaret eder, kartla birlikte ilgili fotoğrafı alır ve repliği dinlemek için kartı kart okuyucudan geçirir ve yanında oturan öğretmenine gider, repliği (“Sarıl”) söyler ve öğretmeni ona sarılır.
Aynı durumda henüz konuşmayan otizmli bir çocuk ise öğretmenlerine yaklaşıp sadece sarılabilir. Sözel olarak ifade edemeseler bile otizmli çocukların başka birine yönelmeleri etkileşim kurmaları açısından çok önemlidir.
Yazlı replikler okuma yazma bilen otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar için hazırlanan görsel repliklerdir. Çocuğun okuma seviyesine göre replikler seçilir. Çocuğun okuma becerileri geliştiğinde, replikteki sözcük sayısı aşamalı olarak arttırılır ve yazılı replikler bir sözcükten (örn., “Araba”) 2, 3, 4, 5 sözcüklü repliklere dönüşmektedir. Daha sonra ise, yazılı replik olarak daha karmaşık cümleler ve sorular kullanılır. Replikli öğretim, gelişim yetersizliği az ya da çok olan ve okumayı bilen ya da bilmeyen tüm otizmli çocuklar için yararlıdır. Önemli olan, repliklerin her bireyin dil becerileri, bireysel ilgi ve istekleri, aile bireyleri ve arkadaşları ile ilgili konular göz önünde bulundurularak bireyselleştirilerek hazırlanmalarıdır.
Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar replikleri ilk kullanmaya başladıklarında iki uygulamacıyla çalışılması daha etkili olabilmektedir. Bir uygulamacı ipucu sunarken, diğer uygulamacı da çocuğun konuşma ortağı olabilir. Bu şekilde çocuk sosyal etkileşimin içeriğini öğrenir. İlerleyen zamanda çocuk uygun tepkilerde bulunmayı öğrendiğinde iki uygulamacı ile çalışmaya gerek kalmayacaktır. Sizler çocuğunuzla replikli öğretim gerçekleştirirken konuşma ortağı ya da ipucu sunan uygulamacı olabilirsiniz. İpucu sunan kişi olarak uygulamada yer alıyorsanız konuşma ortağı çocuğunuzun akranları ya da yetişkinler olabilir.
Konuşma ortağının görevi, uygulama sırasında çocuğunuzun başlattığı iletişim girişimine karşılık vermek, iletişimi sürdürmek ve sonlandırmaktadır. Konuşma ortağı çocuğa ipucu ve pekiştireç sunmaz. Otizmli çocuklar ile iyi bir konuşma ortağı olmak ilk başlarda sanıldığı kadar kolay olmayabilir. İzleyen bölümde sizlerin iyi bir konuşma ortağı olabilmek için dikkat etmeniz gereken noktalara yer verilmektedir.
Replikli öğretim gerçekleştirirken etkili ipucu sunan kişi olabilmek için dikkat etmeniz gereken basamaklar açıklanmaktadır (Krantz ve McClannahan, 1998; Krantz ve McClannahan, 2010).
Replikli öğretimde temel olarak ipuçlarıyla öğretime yer verilir. En sık kullanılanı ise aşamalı yardımla öğretim uygulamasıdır. Aynı zamanda ipucunun giderek arttırılmasıyla öğretim uygulamasının da sıklıkla önerildiği görülmektedir. Replikli öğretimde ipucunun giderek arttırılması yönteminin kullanımına ilişkin ayrıntılı bilgi için Topuz (2016) tarafından gerçekleştirilen tez çalışmasını ulaşabilirsiniz. Modül 7’de yer alan aşamalı yardımla öğretimin basamaklarını ayrıntılı tekrar inceleyiniz. İzleyen bölümde etkinlik çizelgesinin bir parçası olarak replikli öğretimle sohbet etme becerisinin aşamalı yardımla öğretimi uygulamasında ipuçlarının kullanımına ilişkin açıklama yer almaktadır.
Tam fiziksel ipucu: Elinizle çocuğunuzun elinin üzerinden tutarak, ona dil kartını etkinlik çizelgesinden alma ve kart okuyucudan geçirirken yardımcı olunuz. Sonrasında ise çocuğunuzun omzundan tam fiziksel ipucunu sunmaya (yönlendirme yapmaya) başlayınız. Böylece, çocuğunuzu etkileşime gireceği kişiye doğru yaklaştırmayı sağlayınız. Bu uygulamanın amacı çocuğunuzun öğretim sırasındaki yanlışlarını en aza indirmektir.
Tam fiziksel ipucu sunmayı bir örnekle açıklamak gerekirse; ipucu sunan kişi olarak çocuğunuzun elinde bisiklet fotoğrafı iliştirilmiş olan ses kartını konuşma ortağına vermesini sağlayınız. Çocuğunuz henüz konuşamadığı için konuşma ortağı çocuğunuzun kendisiyle göz kontağı kurması için bekler ve ardından “Bisiklet” der. Daha sonra çocuğunuzu bisiklete bindirir ve eğlenmesini sağlar.
Çocuğunuzun performansı arttıkça sunduğunuz tam fiziksel ipucunu çocuğunuz davranışı bağımsız olarak yerine getirinceye kadar silikleştirmelisiniz. Bu amaçla, genellikle aşamalı olarak tam fiziksel ipucu, kısmi fiziksel ipucu ve gölge olmayı içeren ipucu hiyerarşisinin kullanmanız önerilmektedir. İpucu kullanırken çocuğun tepkilerini dikkate alarak bir önceki ya da bir sonraki ipucunu sunmaya geçebilirsiniz. Örneğin, kartı alması için çocuğunuza sunduğunuz kısmi fiziksel ipucu yeterince etkili olmadığında (kartı eline almasını sağlamadıysa) hemen tam fiziksel ipucu sunmaya geçmelisiniz. İzleyen bölümde ipuçlarını nasıl silikleştirebileceğiniz açıklanmıştır. Ancak, bu sürecin tüm çocuklarda aynı şekilde ve sıralamayla gerçekleşmeyebileceğini, çocuğunuzun özelliklerinin bu açıdan son derece önemli olduğunu unutmayınız. Bu amaçla sürekli olarak çocuğunuzu gözlemlemeye gayret ediniz.
Kısmi fiziksel ipucu: Çocuğunuz etkinliklerin bütün öğelerini en az yardımla tamamladığında, ipucu sunan kişi olarak kısmi fiziksel ipucu sunmaya başlamalısınız. Yani, fotoğraftaki gibi ilk önce çocuğunuzun elleri üzerinden yardım sunmaya başlayınız ve ardından zamanla ellerden koluna, kolundan dirseğine ya da kolunun üst kısmına olacak şekilde sunduğunuz yardımı geri çekiniz. Ancak eğer bir hata ortaya çıkarsa, çocuğunuz birden fazla kez doğru tepkide bulunana kadar bir önce sunduğunuz ipucu düzeyine geri dönünüz.
Gölge olma: Kısmi fiziksel ipucundan sonra kullanabileceğiniz ipucu gölge olma olabilir. Gölge olma yoluyla ipucu sunarken, fotoğraftaki gibi çocuğunuza dokunmadan arkasından onun hareketlerini çocuğunuzun kolları ve ellerini kollarınız ve elleriniz arasında 10-15 cm açıklık bırakarak takip ediniz. Bu süreçte çocuğunuz doğru tepki sergiliyorsa çocuğunuzla aranızdaki mesafeyi giderek arttırabilirsiniz.
Bağımsızlık: İpucu sunan kişi olarak gölge olduğunuzda çocuğunuz eğer hiç hata yapmıyorsa, bağımsızlık aşamasına geçebilirsiniz. Fotoğraftaki gibi önce bir metre uzakta, daha sonra biraz daha uzaktan çocuğunuzu takip ederek yakınlığı azaltabilirsiniz. Bazı çocuklar için, yetişkin etkinlik alanının diğer tarafında bulunabilecek ya da kapı girişinin dışına doğru duracak şekilde mesafe arttırılabilir.
Çocuğunuz sesli replikleri tekrar etmeye başladığında ya da yazılı replikleri okuduğunda, bu replikler son sözcükten başlamak üzere ilk sözcüğe doğru hiç sözcük kalmayıncaya kadar silikleştirilir. Örneğin silikleştirme sürecinde manyetik karta kaydedilen “Parkta oynamayı severim.” repliği ilk önce “Parkta oynamayı ………” sonra “Parkta ………….” ve daha sonra kart boş kalacak şekilde silikleştirilir. Sonunda boş kart ortadan kaldırılır.
Silikleştirmenin her adımında, çocuğunuzun repliği söylemeye devam edip etmediği ve henüz silikleştirilmeyen sözcükleri kullanarak yeni ifadeler ya da cümleler ortaya çıkarıp çıkarmadığını gözleyiniz. Örneğin, “Parkta oynamayı severim.” repliği “Parkta oynamayı ……” repliğinden sonra bazı çocuklar “Parkta oynamayı severim” derken bazıları da “Parkta oynamayı isterim” gibi bir cümle üretebilir. Ayrıca çocuğunuz konuşmak için bir ifadede bulunmuş ise, hemen tepkide bulunup sonra biraz bekleyip çocuğunuzun konuşmayı sürdürüp sürdürmeyeceğini gözleyiniz. Ancak burada etkinliğin etkileşim kurmaktan öğretime dönüşmemesi için sözel ipucu vermemeniz önerilmektedir.
Birçok replik sunulduktan ve bunlar zamanla silikleştirildikten sonra çocuklar aşağıdakilerden birini veya birkaçını yapabilirler:
Örneğin “Beni gıdıkla” repliği olan çocuğunuza karşılık olarak “Göbeğini gıdıklayacağım” gibi bir tepkide bulunursanız replik zamanla silikleştirilince çocuğunuz replikleri birbiriyle birleştirerek, “Göbeğimi gıdıkla” gibi yeni bir ifadede bulunabilir.
Replikli öğretimle karşılıklı sohbet etmeye ilişkin aşağıda yer alan örnek uygulama videolarını izleyiniz!
Birçok replik çalışıldıktan ve silikleştirildikten sonra otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar genelde replikleri tekrar etmek yerine etkileşime girdikleri insanların model olduğu ifadelerden parça parça alıp birleştirebilirler, farklı ortamlarda öğrendikleri ifadeler ile birleştirebilirler, hatta onlara öğretilmeyen ya da öğrenmiş olduklarını düşünmediğimiz ifadeleri kullanabilirler.
Sohbet çocuğun sadece konuşması değil, aynı zamanda bir yetişkini dinleme ve onunla karşılıklı konuşması anlamına da gelmektedir. Replikli öğretim çocukların başkalarıyla etkileşime girmesi için kendi davranışlarını yönetmelerine yardımcı olmaktadır. Bu beceriyi öğrendiklerinde ise gerçek sohbetin ne anlama geldiğini daha iyi kavrayabilirler. Otizmli çocukların sosyal etkileşime girmeyi öğrenmeleri için, gün içinde sosyal etkileşime girebilecekleri çok sayıda fırsat sunulmalıdır. Peki, siz otizmli çocuğunuza nasıl daha fazla sosyal etkileşim fırsatları sunabilirsiniz?
Otizmli çocukların iletişim kurmalarında önemli olan diğer bir unsur da, yaptıkları ya da yapacakları iş hakkında başkalarına bilgi vermeleridir. Örneğin, çocuğunuz “Bitirdim.”, “Legodan araba yaptım.”, “Şimdi matematik yapacağım.”, “Hadi koşalım.” gibi ifadeler ile yaptıkları ya da yapacakları iş hakkında çevrelerindeki kişilere bilgi verebilir. Otizmli çocuklar kendi davranışları hakkında genelde konuşmazlar ya da uygun ortamlarda ipuçlarına tepki vermezler. Çocuğunuzun davranışları hakkında konuşmasını sağlamak için, sınıftaki ya da evdeki materyallere, kapılara ve mobilyalara sesli ya da okuma biliyor ise yazılı replikler yerleştirebilirsiniz. Örneğin, üç yaşında tek sözcük düzeyinde olan çocuğunuz olduğunu düşünelim. Çocuğunuza küçük bir jimnastik odasında etkinlik çizelgesi takip ederek etkinliklerini yapmayı öğretebilirsiniz. Materyallerin üzerine bas-konuşlar yerleştirerek çocuğunuza yaptıkları hakkında sözel etkileşim başlatmasını öğretebilirsiniz. Örneğin, fotoğraftaki gibi kaydırak için “Kay.”, salıncak için “Sallan.”, basket potası için “Top.” gibi replikler kullanabilirsiniz.
Çocuğunuz oyuncaklar ve kitaplar hakkında konuşma becerilerinde ustalaşmadan önce birçok farklı replik kullanarak öğretim yapmanız gerekebilir. Yine çocuğunuz sözel etkileşim başlattığı kişiye bakıyorsa onu pekiştirmelisiniz. Bunun için ilk başlarda konuşurken göz kontağı kurduğunda pekiştirmeli, ancak zamanla etkinliğin kendisini pekiştireç haline getirmelisiniz. Çocuğunuz karşılıklı konuşma sırasında konuşmaz ya da göz kontağı kurmaz ise repliğini söyleyinceye kadar sayfayı çevirmesine izin vermemelisiniz.
Yukarıda verilen örneği düşünelim. Çocuğunuz tutarlı bir şekilde “Top.” dediğinde ve bas-konuş olmadan tüm jimnastik malzemelerinin adını söylediğinde, kaydırağa ve topların bulunduğu sepete “Topu at.” ve “Kaydıraktan Kay.” gibi iki sözcükten oluşan repliklerin kayıtlı olduğu bas-konuşlar kullanmaya başlayabilirsiniz. Çocuğunuz iki sözcüklü etkileşimlerde başarılı olduğunda replikleri üç sözcüğe çıkartabilirsiniz.
Replikli öğretimi okul ortamında kullanırken sesli ve yazılı replikler, bazı çocuklar için kapıların üzerine yerleştirilebilmektedir. Örneğin, spor salonunun kapısına “Pinpon oynamaya gidiyorum.” “Pinpon çok eğlenceli.” ya da “Pinpon oynamak ister misin?” ya da oyun odasının kapısına “Çok eğlenceliydi.” gibi repliklerin kayıtlı olduğu bas-konuşlar yerleştirilebilir. Replikler silikleştirildikten sonra, odadan çıkarken ve girerken çocuğunuz kapıya dokunup replikleri söylemeye, hatta bas-konuşlar kaldırıldıktan sonra da sözel etkileşimlerde bulunmaya devam edebilir.
Bas-konuşları ayrıca buzdolaplarının üzerine yerleştirebilirsiniz, böylece çocuğunuz başka birine buzdolabından bir şeyler içmek istediğini (örn., meyve suyunu) ifade edebilir. Çocuğunuza ipucu veren replikleri beslenme çantasının üstüne yerleştirebilirsiniz böylece çocuğunuz, “Çok acıktım.” “Umarım bugün yemekte köfte vardır.” gibi cümleleri söylemeyi öğrenebilir.